Son Ada -Zülfü Livaneli

Son Ada -Zülfü Livaneli
Zengin adamın biri günün birinde kafasını dinlemek için bir ada satın alır ve orada yaşar. Kendisi öldükten sonra da bu ada oğluna kalmaktadır. Oğlu da bu adaya yerleşir. Ve bu adaya toplumdan uzaklaşıp kafasını dinlemek için gelen bir kaç aile daha gelir. Adanın huzurunun bozulmaması için adaya sadece 40 aile kabul edilir. Ve bu aileler adada herkesten uzak tamamen doğal bir şekilde sessiz sakin ve mutlu bir şekilde yaşamına devam ederler. Öyle bir şekilde yaşarlar ki adadaki martıların çoğunukla olduğu yerlerde onları rahatsız etmemek için o taraflarda ev dahi yapmaz, adanın yeşilliklerine hiç karışmazlar. Böylece kendilerinin cennet dediği bu adada mutlu mesut yaşarlar. Ta ki adaya yeni bir aile gelip yerleşene kadar.
Gelen adam eski bir siyasetçidir. Adaya yerleşirken de oranın sakinlerinin hiç alışık olmadığı korumalarıyla beraber gelir. Bu yeni gelen adam geldiği günden beri adayı değiştirmeye başlar. Ilk önce ada sakinlerine hiç sormadan herkesin çok sevdiği ağaçlı bir yoldaki ağaçları keser. Bu herkesin tepkisini geçer böylece bu adam kuralsız hiç bir yerin yönetilemeyeceğini savunup adada işleri yönetecek bir komite kurulmasını ister. Adada politik durumundan kaçıp sığınmak amacı ile gelen bir yazar vardır. Bu yazar daha geldiği ilk günden bu eski siyasetçinin buranın tüm huzurunu bozacağını iddia eder ama kimse onu umursamaz. Komite kurulduktan sonra ada sakinlerinin haberi olmadan pek çok değişiklik yapmaya da başlar. Üstelik adanın sahibi olan adama gizliden buranın çok iyi bir turistik belde haline gelip bundan iyi kazanç sağlayabileceği yönünde telkinlerde bulunur. Yine günün birinde silah sesi duyulur. Adalılar bu adada ilk defa böyle şeyler görür. Bu adam adada terörüstin geldiğini ve evinin etrafında dolaştığını ve kendisine gizli gizli geldiği için silah atışı yaptığını iddia eder. Yazar ise herkesten uzak bir yerde kendilerinden başka kimsenin olmadığını ikna edici bir dille açıklar ve sonra herkes adamın terörüst olarak korktuğu şeyin gece karanlığındaki bir martı olduğunu iddia eder. Böylece bu eski siyasetçi martılara savaş açar. Kendileri olmazsa bu ada çok daha iyi olur der. Adadaki tüm martıların oradan kovulması ve öldürülmesi gerektiğini söyler. Ada sakinleri ise daha önce sırf martılar kendi doğal yaşamlarında devam etsinler diye onların yumurtladığı yerlere ayak dahi basmamış olmasına rağmen eski siyaetçinin süslü sözlerine kanar. Ve adada martılara karşı bir savaş başlatılır. Her ne kadar yazar bunu durdurmaya çalışsa da ada sakinlerini durdurumaz üstelik de siyasetçiye muhalif olduğu için kendi de düşman ve hain olarak damgalanır eski siyasetçi tarafından. Martılara savaş açılır açılmasına ama martıların sayısı o kadar çoktur ki bununla baş edemezler. Üstelik de martılar da karşı saldırı yapar. Taş taşıyıp onların üstlerine atar, açıkta insan gördümü topluca ona saldırır. Öyle ki yaralananlar ve hatta ölen dahi olur. Bu ölüm sonrasında ada sakinleri eski siyasetçinin de kışkırtmaları ile martıları canavar olarak görür ve onları daha bir hınçla yok etmeye çalışır. Her ne kadar yazar tüm bu olanlara karşı çıksa da ölen arkadaşlarının verdiği acıyla tüm ada halkı eski siyasetçiye katılır ve bir şekilde yazarı suçlu çıkarırlar. Ancak ada halkı martılarla baş edemez ve bu seferde eski siyaetçi adaya tilki getirtip onların martı yumurtası yemeleri yolu ile martıları tamamen bitireceğini düşünmektedir. Ama bu durumda da olanlar olur tilkiler çok çabuk ürediği ve martı yumurtası yedikleri için ve martılarda adadaki yılanları eskisi gibi avlayamadıkları için yılanların sayısı o kadar arttığı için yılanlar artık ada sakinlerini rahat bırakmamakta her gün evlerinde dolaşmakta ve ada halkının güvenliği kalmamaktadır. Adaya adım attığından beri cennet adayı cehenneme çeviren eski siyasetci tüm bu olanlara rağmen, hala pes etmemekte ve hala insanları heyecana getirmeye çalışıp onlara mutluluğu huzuru vadetmektedir. Üstelik tüm bu olanların eski siyasetçinin marifeti olduğunu söyleyen yazar, bu eski siyasetçi tarafından eski politik suçu bahane edilerek vatan haini ilan edilir ve tutuklatılır. Bu sefer de adaya tilkileri yok etmek için uzman çağırtır. Ama bu da bir işe yaramaz. Bu sefer de ormanı ateşe vererek tilkileri yok etmeyi planlar ki martılar eskisi kadar olup yılan problemi bitsin. Ancak bunu yaparken de rüzgar çıkar ve adanın tamamı kül olur.