Bu sayfamızda sizler için sevgiliye söylenebilecek en güzel sözleri hazırlamaya çalıştık. Bu güzel sayfada yer alan sevgiliye aşk sözlerini sevgilinizle facebooktan paylaşabilirsiniz.Sevgiliye Aşk Sözleri, Sevgiliye Etkileyici Sözler, Sevgiliye Sözler 2020, Sevgiliye Güzel Sözler, Sevgiliye Sözler Anlamlı, Sevgiliye Sözler Kısa, Sevgiliye Sözler Facebook
SEVGİLİYE SÖYLENECEK GÜZEL SÖZLER
Sevgiliye Etkileyici Sözler |
Sen öp geçmezse o da yaramın ayıbıdır.
Ne kadar sarılırsan sarıl, bıraktığın an özlersin.
Öyle sev ki beni, ben bile kıskanayım beni.
Sevmek ölmektir bence, ben de sevmiştim ölmeden önce.
Sonunda sen gelirsin diye, çok şeyin adı küçük yazıldı.
Dünyan öyle bir kararsın ki, seni aydınlatan tek ışık gözlerim olsun.
Ömrün olmak istiyorum seninle başlayıp seninle biten.
Ben, istemem öyle iki günlük sevgili yüreğin varsa, bir ömür sev beni.
Rabbim! Eş diye yazmadığını, aşk diye çıkarma karşıma.
Kalbim seni unutacak kadar adi ise ellerim onu parçalayacak kadar asildir.
Bu şehri seviyorsam eğer içinde sen varsın bunun içindir.
O boncuk gözlerini izlemek Ortaköy’den boğazı izlemekten bin kat daha iyi.
İster yar ol, ister yara. Lütfun da başım üstüne kahrın da.
Sert rüzgarlar karanlık geceleri severmiş, aynen benim seni sevdiğim gibi.
Seni benim kadar sevenler, sana benim kadar hasret kalsın.
Sevgimiz yavaş yavaş süzülen çisil yağmur gibi ama ırmakları taşıran cinsten.
Dokunamayacak kadar uzak olsan da, sevebileceğim kadar yakınsın bana.
Ben senin sesini duyunca göğsümden bir güvercin sürüsü gökyüzüne havalanıyor.
Seni ne zaman unutacağımı sorma. Çünkü ne zaman öleceğimi bilmiyorum.
Ne bileyim be sevgilim, öyle güzel baktın ki gözlerime, sevmek değil ölmek geldi içimden.
Kahven şekerli olsun mu diye sordu. Karşımda sen varken ayıp olur dedim.
Utanırım, söyleyemem yasadığım yalnızlığı, kelimeler yetmiyor ki, bu mu sevda dedikleri.
Başını göğsüme yasladığında tek bir düşmanım vardır: Geçim giden zaman.
Kalem olsa dünyadaki bütün ağaçlar ve bütün denizler mürekkep olsa senin şiirini yazamam yine de.
Görücü usulü bir aşk istiyorum. Gördükçe göresim gelsin, görmeyince ölesim.
Kalbimi sana emanet etsem korur musun? Dilimin ucundaki cennet, sevdamın sonundaki ‘ömrüm’ olur musun?
Sen gönlümün yüküsün omzumun değil. Sen canıma yarasın tenime değil. Yürekte taşınan sırta ağır mı gelir.
Eğer beni bu sokakta, bu semtte, bu şehirde bulamazsan sevgilim bil ki ben, Gözlerinin daldığı yerdeyim.
Gözlerin nehir, kirpiklerin köprü olsun, ben tam üzerinden geçerken ipler kopsun, düştüğüm o yer dudakların olsun.
Yaprak döken gençliğimin satir aralarında altı kırmızıyla çizilmiş ve tırnak içine alınmış suskunluğumun bas harflerisin.
Bir gün bir rüzgar eserse oralara. Benim sana olan sevgimi fısıldarsa kulağına unutma sende bana bir tutam sevgi yolla.
Yalnızlık gecelerin, ümit bekleyenlerin, hayal çaresizlerin, yağmur sokakların, tebessüm dudakların, sen ise yalnız benimsin bir tanem.
Gül bahçesinde geçse de ömrüm, inan üstüne gül koklamam gülüm, seni koklamak olsa da ölüm, uğrunda ölmeye değer gülüm.
Sarı giyer güneş olursun, mavi giyer deniz olursun, siyah giyer matem olursun, kim bilir belki bir gün, beyaz giyer benim olursun.
Rüyalarını gül yapraklarıyla yatağını papatyalarla süsledim, üzerini sevgiyle örtüp tüm kâbusları aldım ki en güzel rüyaları sen göresin.
Öyle karanlık olur ki bazen hayat bin ışık yaksan bir damla aydınlık bulamazsın. Ama çok sevdiğin birinin gülümsemesiyle unutursun.
Dünyada 2 renk gül olsun, biri kırmızı diğeri beyaz, sen beni unutursan kırmızılar solsun, ben seni unutursam beyazlar kefenim olsun.
Seni düşünür, seni özlerim, sevgilerin özlemlerin derinliğinde ne olur kir şeytanin bacağını birken beni hatırla, bir sonbahar serinliğinde.
Ben seni dün sevmedim, çünkü dün bitti. Ben seni bugün sevmedim çünkü bugün bitecek. Ben seni yarın sevdim çünkü yarınlar hiç bitmeyecek.
Güller hep ellerinde açsın ama dikenleri batmasın. Sevda hep seni bulsun ama seni yaralamasın. Mutluluk hep yüreğine dolsun ama beni unutturmasın.
Sen bazen en zifiri karanlık gecemin güneşi, sen bazen yaşanacak hayatin cesaret verecek mutluluk yani, sen bazen ve her zaman sevgimin tek nedeni.
Sen elimden tutunca, deniz basardı içimi. Sen elimden tutunca, yüreğim yeşil yosunlara takılıp günlerce dip akıntılarının peşi sıra gitmek isterdim.
Eğer çölde bir çiçek olsan; seni kaybetmemek; için gözyaşlarımla sulardım Eğer gözümdeki bir damlayan olsaydın; seni kaybetmemek; için hiç ağlamazdım.
Yanında benden yakın başka biri de olsa, her şeyi inkâr etmiş inandırmış olsan da ve ona duygulanmış sevdalanmış olsan da, biliyorum bu gece beni düşüneceksin.
Yanağına konan kar tanesi eriyip dudaklarına indiğinde o bir damla serinliği biriyle paylaşmak istediğinde yönünü rüzgâra dön yeter. Çünkü ben o rüzgârdayım…
Gün bir gün, sevdalanmış geceye gecede yakamoz düşürmüş denize o günden bugüne geceyle gündüz ayrılmaz olmuş ta ki güneş tutulup gölge düşürene dek sevdalara.
Bataryası zayıf rüyalarımızın kapsama alanı dışında kalan kesimlerine şebeke hatası sebebiyle ulaşamadık. Simdi yüreğimde fule çeken hatlarımla seni çok seviyorum.
Kim bilir hangi aksam güneşle beraber bende söneceğim kim bilir hangi ellerden son suyumu içeceğim belki göremeden öleceğim fakat yine de seni ebediyen seveceğim.
Gece midir insanı hüzünlendiren yoksa insan mıdır hüzünlenmek için geceyi bekleyen? Gece midir seni bana düşündüren yoksa ben miyim seni düşünmek için geceyi bekleyen?
Yıllar vardır nasıl geçtiğini bilmezdim, bir gün vardır yaşamın anlamını değiştirdi bana dair; hissetmediğimi, bilmediğimi yaşattı, iste o ani senle yaşadım senle sevdim.
Üstüne seviyorum yazdığım bir kâğıttan, sandal yapıyor, dereye bırakıyorum. İster yüzsün, ister batsın, ister bir çalıya takılsın o kâğıt sandal, hep derenin bir yerinde olacak biliyorum.
Önce düştüğümde kalkmayı öğrendim sonra aleve dokunduğumda acıyı sevmeyi öğrendim sevilmeyi sonra terk edilip beklemeyi sayende unutulmayı da öğrendim her şeyi öğrendim de yalnız unutmayı öğrenemedim.